Sie befinden Sich nicht im Netzwerk der Universität Paderborn. Der Zugriff auf elektronische Ressourcen ist gegebenenfalls nur via VPN oder Shibboleth (DFN-AAI) möglich. mehr Informationen...
Sanat Tarihi Yıllığı, 2014-01, Vol.2014 (26), p.43-67
Ort / Verlag
İstanbul Üniversitesi Yayınları
Erscheinungsjahr
2014
Quelle
EZB Electronic Journals Library
Beschreibungen/Notizen
Göktürk Devri’nde takı olarak en çok küpelerle karşılaşılmaktadır. Bununla
birlikte sözü edilen küpelerin detaylı çalışmasına ihtiyaç vardır. Bu
nedenden dolayı Göktürk Devri takıları içinde ayrıcalıklı yere sahip küpelerin
süsleme, form özelliklerine değinilerek tanıtılması amaçlanmıştır.
Bu çerçevede sadece arkeolojik malzeme olarak ele geçen küpelere değinilmemiş
ama aynı zamanda taş heykeller, duvar resimleri, vb.nde tasvir
edilen figürlerin küpelerine karşılaştırmalı olarak yaklaşılmıştır.
Göktürk Devri’nde küpe takma, gerek kadınlar gerekse erkekler arasında
oldukça yaygın bir gelenektir. Bunu, sadece mezarlarda arkeolojik
malzeme olarak ele geçen küpelerden değil ama aynı zamanda taş heykeller,
duvar resimlerinde, vb.de, özellikle savaşçı erkeklerin tasvirinde
karşılaştığımız örnekler desteklemektedir. Bu küpeler halka form dışında
çoğunlukla küre ya da damla şeklinde pandantiflere sahip biçimde karşımıza
çıkmaktadırlar. Konumuzu oluşturan Göktürk Devri küpelerinin çalışılmasındaki
amaç, Moğolistan, Hakasya, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan,
Minusinsk Havzası ve Altaylar başta olmak üzere Göktürk Devrinde oldukça
geniş bir coğrafyada görülen bu küpelerin düşüncemize göre Göktürk
sanatı için önemli bir zincir halkasını oluşturmasıdır.
Göktürk Devri küpeleri incelenirken bir takım gruplandırma ve sınıflandırma
yapılmıştır. Bir takım araştırmacılar küpeleri şu şekilde iki gruba
ayırmıştır: imitasyon boncuklu ve boncuksuz. Bazı araştırmacılar ise ana grup olarak küpelerin üretildiği madeni temel almışlardır. Bizim yaptığımız
gruplandırmada; küpenin formu ve pandantifi göz önüne alınmıştır, tip
ise pandantifinin ve boncuğun özelliklerine göre ayrılmıştır. Bu bağlamda
yedi grup ve on bir tip tespit edilmiştir. Gruplandırma kısaca şu şekildedir:
Grup I. Uzun Pandantifli Küpe; Grup II. Kısa Pandantifli Küpeler; Grup
III. Sadece telin daire formunda kıvrılması ile oluşturulmuş küpeler; Grup
IV. Pandantifsiz Küpeler (Pandantifi Kayıp Küpeler); Grup V. Lir Görünümlü
Küpeler; Grup VI. Figürlü Küpeler; Grup VII. “S” Görünümlü Küpeler.
Bu noktada değinmekte fayda vardır ki; çalışmamızı daha iyi ifade
etmek için tablo ve fotoğraf gibi görsel malzemelere yer verilmiştir.
Göktürkler’e ait küpeler altın, gümüş ve tunçtan üretilmiştir. Son yıllarda
yapılan araştırmalar sayesinde Ortaçağ’da küpelerin bir kısmının bakırçinko
alaşımı ve kalayın karıştırılmasıyla meydana getirildiğini belirtmek
mümkündür. Kadınlara ait mezarlarda daha çok gümüş ve tunçtan yapılmış
küpelere rastlanmaktadır. Bunlar genellikle döküm tekniğinde üretilmişlerdir,
uçlarından çoğu zaman yuvarlak bir pandantif sallanmaktadır; bazen
de uçlarında cam hamurundan yapılmış süsler görmek mümkündür.
Kadın mezarlarından ele geçen küpeler genellikle çift olarak bulunmuştur.
Bununla birlikte bazen küpe çiftleri farklılık göstermektedir, örneğin bunlardan
biri çubuk-pandantifli ve zarif olabilirken diğeri pandantifsiz olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Erkek mezarlarından elde edilen küpeler, aşağıda değineceğimiz üzere,
çoğunlukla Göktürk Devri taş heykellerde ve duvar resimlerinde tasvir
edilen küpe formlarına benzemektedir; genelde bunların uçlarından yuvarlak
bir pandantif sallanmaktadır.
Dikkati çeken bir nokta Göktürk Devri’ne ait in-situ olarak bulanan
takıların, sadece tek amaçlı yani süslenme için kullanılmamış olması, bir
takım sembolik anlamlar taşımalarıdır. Göktürk erkekleri tarafından da
kullanılan küpeler sosyal statünün sembolüdür; savaşçı erkekler tarafından
takılanlar cesaret ve yiğitlik kavramları ile birlikte düşünülmelidirler.