Sie befinden Sich nicht im Netzwerk der Universität Paderborn. Der Zugriff auf elektronische Ressourcen ist gegebenenfalls nur via VPN oder Shibboleth (DFN-AAI) möglich. mehr Informationen...
Herder’in folklor tanımlamalarında halk kavramının doğası
Ist Teil von
Millî folklor, 2020, Vol.32 (126), p.18-26
Ort / Verlag
Ankara: Geleneksel Yayıncılık
Erscheinungsjahr
2020
Quelle
Sociological Abstracts
Beschreibungen/Notizen
Genel olarak folklor konusunda bugüne değin Almanya’da yapılan tanımlamalara (örneğin Kant) şöyle
bir göz atıldığında kuramsal olduğu kadar folklorun bilimsel dayanaklarına ilişkin tartışmalarda, 18. yüzyılın
son çeyreğinde özellikle Johann Gottfried Herder’in (1744-1803) ‘Dilin kökeni Üzerine (Abhandlung über den
Ursprung der Spache) ve Alman edebiyatına ait parçalar I (Fragmente zur deutschen Literatur I)’ çalışmalarında
dile getirdiği düşünceleri önemle anmak gerekir görüşündeyiz. Folklor konusunda gündeme gelen tartışmalarda
Herder adına daha çok bir sorunsal olarak ‘halk’ kavramı çevresinde sıklıkla gönderme yapıldığını
anımsatmalıyız. Herder, folklor kavramına bağlı olarak halk kavramını kendince tanımlar. Herder’in ‘halk’ kavramını
hangi anlamlarda kullandığını irdeleyen Meral Ozan (Milli Folklor Dergisi Sayı 45) ‘halk’ kavramının
genel olarak şu dört anlamda kullanıldığını belirtmektedir: 1) genel olarak irili ufaklı bir topluluğu; 2) bir devleti
meydana getiren bir topluluğu; 3) toplumun alt kesimlerini; 4) bir milleti ya da bir ulusu ifade eden bir kavram
olarak kullanmıştır. Söz konusu çalışmayı tamamlar nitelikte olan bu inceleme hem folklor hem de halk kavramlarının
daha doğru anlaşılabilmesi için gerekli olduğunu düşündüğümüz, Herder’in ilgili kavramlar konusunda
önerdiği özgül düşüncelerini biraz daha ayrıntılı olarak belirginleştirmeye çalışmaktadır. Gerçekten de
Herder’in folklor ve halk kavramları konusunda ileri sürdüğü düşünceler belli bir ortamın düşünceleriyle yoğurulmuştur.
Burada söz konusu olan düşünceleri, savları, kısacası Herder’in yaklaşımını özellikle Kant ve Aydınlanma
düşüncesinin oluşturduğu bağlamın içinde konumlandırmak gerekir görüşündeyiz. Herder’in kendi
özgün tarihsel sorunsalı çerçevesinde bu kavramı nasıl bir düşünce sistematiği (dizge) üzerinde kurguladığını,
onun gerek kendi ulusal halk kültürü gerekse kendi ulusal tarihi bağlamında hangi kuramsal sorunları çözmek
için oluşturduğunu, özellikle de folklor kavramına koşut olarak hangi görüşlere bir tepki olarak halk kavramına
başvurduğunu göstermek istedik. Amacımız halk kavramını irdelerken Herder’in kültürel çoğulculuk kavramının
ve kültür relativizminin (göreceliliğinin) nasıl evrildiğini ortaya koymaktır. Böylelikle, Herder’in kültür
relativizmine dayalı görüşlerini biçimlendirirken aynı zamanda folklorun kendince kuramsal temellerini atıp
bilimsel bir alan olarak sınırlarını nasıl belirlediğini göstermeye çalıştık. Bunu yaparken gönderme metin olarak
seçtiğimiz, Herder’in Dilin Kökeni üzerine kaleme aldığı ünlü bir yazısında yalnızca dilin doğuşunu anlatmakla
yetinmediğini; ona göre dilin kökeninde ‘halk’ ve ‘halk ruhu’ kavramlarının bulunduğunu görmekteyiz. Gerçekten
de Herder yazısında söz konusu bu kavramları öncelikle kendi içlerinde tanımlayarak dilin yaratıcı gücü
sayesinde ulusal bir bilinç oluşabileceğine işaret eder. Bu çalışmada Herder’in halk kavramı konusundaki tutumunu
bu açıdan irdeleyeceğiz. Kanımızca Herder’in folklor araştırmalarına en önemli katkısı bu noktada karşımıza
çıkmaktadır. Herder’e göre ırk ya da etnik aidiyet, bir bilinçlilik biçimi olarak halk ruhunun somut unsurlarıdır.
Herder, dil olmadan bu ruhun (toplumsal bilincin) varlık kazanamayacağına inanır. Onun görüşüne göre
her halkın kendine özgü bir söyleme biçimi (söylem) yaratması gerekir ve bu söylemlerin arasında dil en önemli
dolayımlardan (aracı unsurlardan) biridir. Bu tezleriyle, Herder aynı zamanda ulusal folklor (bir ulusun folkloru)
ve tarih arasında bağlantılar kurmaya uğraşır, tanımlamalarını genele (folklor ve halk konusunda) yaymaktan
geri durmaz.