Sie befinden Sich nicht im Netzwerk der Universität Paderborn. Der Zugriff auf elektronische Ressourcen ist gegebenenfalls nur via VPN oder Shibboleth (DFN-AAI) möglich. mehr Informationen...
Ergebnis 1 von 1
Cumhuriyet ilahiyat dergisi, 2020-12, Vol.24 (2), p.911-931
2020
Volltextzugriff (PDF)

Details

Autor(en) / Beteiligte
Titel
Din sosyolojisinin yöntemsel incelikleri: Bir şematikleştirme çabası
Ist Teil von
  • Cumhuriyet ilahiyat dergisi, 2020-12, Vol.24 (2), p.911-931
Ort / Verlag
Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Erscheinungsjahr
2020
Quelle
Alma/SFX Local Collection
Beschreibungen/Notizen
  • Din sosyolojisi, bulunduğu kategori itibarıyla sosyoloji ile dini araştırmaların kesişiminde interdisipliner bir oluşum göstermektedir. Asal parametrelerden biri olarak dinin, diğer değişkenlerle ilişkisi açıklanmaya ve mevcut örüntü çözümlenmeye çalışılırken gerek sosyal bilim gerekse temel İslam bilimlerinin birlikteliğine zaman zaman ihtiyaç duyulmaktadır. Her ne konu nasıl çalışılacaksa, bir taraftan yardımcı bilimlerle kesişme noktalarının sarahatle açıklanması, diğer taraftan da araştırmanın din sosyolojisi merkezinde konumlanarak alanı temsil etmesi beklenmektedir. Okuyucuların, ellerindeki metinlerin din sosyolojisi disiplini içinde yazıldığını anlayabilmelerinin geçerli yolu, araştırmaların metinsel temsil kabiliyetini yükseltmektir. Din sosyolojisi içinde temsiliyeti yükseltmek için dayanılan temel mesele, diğer bilimlerde de olduğu gibi yöntemin belirlenmesi üzerine kilitlenir. Bugün Türkiye’de din sosyolojisi alanında yöntem üzerine odaklanan çalışmaların bilim felsefesi ve metodoloji yönelimli değerlendirmeler ile varlığından söz edilebilmekle birlikte konunun gereken ilgiyi görmediği açıktır. Bu çalışma özelinde, din sosyolojisi alanında yapılacak araştırmalarda kullanılabilecek yöntemin şematik olabilirliği hipotetik olarak sorgulanacaktır. Şematikleştirmekten kasıt, din sosyolojisinde yöntem kullanımının ana inceliklerini göstermek ve bir tasarım planı çizmektir. Bu sebeple, ilk önce, yöntemin belirlenmesinde karşılaşılan problemlere değinilecek ardından din sosyolojisi çalışmalarında takip edilebilecek yöntemsel şema, zihinsel, eylemsel ve özgün bir kategori olarak eklenen göstergesel süreç ile birlikte değerlendirilecektir. Makale, din sosyolojisi çalışmaları yaparken yöntemin nasıl kullanılacağı üzerinden ilkesel bilgilere odaklanmakta; yöntemin pratikte nasıl kullanılacağına ilişkin derinlemesine inceleme yapmayı vaat etmemektedir. Çalışmada gösterilen işaretler takip edilerek diğer araştırmalarda daha derinlikli örnekler sunulabileceği, araştırmanın en genel çıktısıdır. Bir manada, bu makale din sosyolojisinde kullanılan yönteme ilişkin bir temel atma niyetidir. Çalışmada, doğa ve sosyal bilimlerin ortak kullandığı çatı kavram olarak yöntemin tek başına tümevarım, tümdengelim gibi zihinsel süreçler olmadığı vurgulanmakta; araştırma tekniği, desen, model gibi eylemsel süreçler veya teori ve yaklaşım gibi isimlendirilemeyeceği açıklanmaktadır. Ayrıca hem soyut hem de somut bir çabanın ürünü olan yöntemin sadece zihinsel ve eylemsel yönleriyle değil ilaveten göstergesel süreciyle de dikkate alınması gerektiği önerilmektedir. Özelleştirilen şemada, zihinsel ve eylemsel kategoriler, sosyolojinin diğer alt dallarındaki belirteçlerle daha fazla ortaklığa sahipken, göstergesel taraf, yeni bir kategori olarak farklılaşmaktadır. İlk olarak zikredilecek husus, bilimsel süreçte görülen her objenin göstergesel anlamına dikkat çekmenin gerekliliğidir. Araştırma planından önce bir din sosyoloğu, çevresindeki her nesnenin göstergeler bütününün bir parçası olduğunu içselleştirdiğinde araştırmaya değer görülecek sayısız konu envanteri önüne serilir. Envanter sağlama işleminde göstergebilimin önerdiği çeşitli protokoller takip edilir. İkincil olarak, araştırmacının kendi göstergesel kimliğini keşfetmesi beklenir. Din sosyolojisi araştırmacılarının büyük oranda teoloji eğitimi alması nedeniyle bedenselleşmiş bilgilerinin metne çok daha fazla yansıma ihtimali mevcuttur; göstergesel sürecin yönteme dahil edilmesi ile araştırmacı, kendi değerleri ve iman öğretilerine meşruiyet kazandıracak şekilde sübjektif bakış açısıyla bilimsel bir çalışma yapamayacağını zihinsel süreçten önce öğrenir. Bu farkındalık ile göstergesel kimliğini tanır ve nesnelerin anlam mutfağına girer. Araştırmacının nesnelliğe en yakın ilkesel girişi ile alımlayıcılar dogmatik metin okumadıklarını anlar. Bu bir taraftan özgür bir arenada yapılacak din sosyolojisi çalışmalarının artmasına yol açarken bir taraftan da kişisizleştirilmiş sosyoloji metinleri ile paydaşlık kurmaya olanak sağlar. Sosyolojiler değil sosyoloji ilkesinin metinlere yansıması, ortak dili geliştirerek akraba kavramların kullanımını pekiştirir ve tanzim edilmiş kavramsal malzeme şematik dağınıklığı önlemeye yardımcı olur. Diğer yandan, din sosyolojisi araştırmacısı da düşündüklerinden daha fazlasını elde etmek için bilişsel bir sürecin kapılarını olabildiğince genişletir. Tümevarım, tümdengelim veya hipotetik-dedüktif gibi uslamlama biçimleri genel-tikel arasında kurulan ilişkinin yönünü belirlemektedir. Araştırmacının hem bütünü hem parçayı hem de aralarındaki çok yönlü bağlantıyı dikkate alıp araştırmanın seyrine göre hangi zihinsel süreci takip ettiğini belirtmesi, okuyucunun yöntemi kavramasını sağlar.

Weiterführende Literatur

Empfehlungen zum selben Thema automatisch vorgeschlagen von bX